holysmoke1
Sarma Roman, 2012

Tütün, kitaplar

Bir işe başladım, bitiremedim. Başlangıçta kolay gözüküyordu – araştıracak bir konu işte, bir soru – bilgiyi içselleştirmek mümkün müydü? Kütüphanede oturdum ve meditasyonuma başladım. Hareketsiz oturuyordum ya, zihnim yerinde durmuyordu pek. Öylece oturmak ve zihnin oyunlarına bakmak – ne çelişki. Nasıl görselleştirebilirim bunu, kafa yordum. Neticede yoruldum. Zihnim çok hızlıydı ve ben zihnimle bedenimi tararken vücudum kütüphanenin bir parçası olamıyordu bir türlü. Tam vazgeçmek üzereydim ki, derin bir nefes verdim – ve aniden karşımda bir görüntü beliriverdi, gizemli ve dumanlıydı: Voltaire, tam karşımdaydı. Hiç şaşırmadım. Derin bir nefes çekti sigarasından. Verirken nefesini, şöyle dedi, sislerin arasından: “Kitap yakanların kuruntusu ne biliyor musun, tarihi sıfırlayıp geçmişi yok edebileceklerini sanmak…” Sonra kayboldu. Tabii ki. Birdenbire; tam tahmin edileceği gibi. “Okumak tehlikeli midir?” diye sordum. Voltaire? Gitmişti. Ama sesi hala odadaydı, şöyle bir şeyler söylüyordu: “yüzünü sil, bir gölge ol ve tarihin içinden geç.” Kademeli bir şekilde gözden kaybolurken, dumanının izi kaldı. Öyle bir ‘iz’di ki bu, o dediği sözde-silinmiş yüzü bir yaralı-yüze dönüştürme potansiyeline sahipti. Yani, aslında gerçek bir iz sayılmazdı: Bir bıçaktı – bir maket bıçağı. Kendisi değil ama eylemi bir iz oluşturabilirdi pekala. Sonrası son derece hızlı ve kolaydı – kitapları maket bıçağıyla keserek, tam ortalarında dikdörtgen delikler açmaya başladım. Delik göbek olabilirdi ki, kitap nefes alabilsin. Kes, kes, daha da: Kağıt parçalarını geride bırakarak – dikdörtgen parçalar. Kağıtları sararak, tütünle doldurarak, ya da otla, belki öyle, ya da böyle, tekrar tekrar sararak… Taze sarılmış romanlarla besle göbeği – ellerim sarma makinesine döndü! Hazır: Okumaya, tüttürmeye ya da sadece bakmaya – hazır. Buna bir yolculuk diyelim madem; bir kitabın yolculuğu – tüttürülmeden hemen önce. Keyifle.

Kutsal Duman | 2012 | İşler